KURUCU ORTAKLARIMIZ BURCU & KAMER İLE TANIŞALIM
Melez mini Atelier, sadeliği ve detayların gücünü kutlayan tasarımlarını, kendi özgün ışığını yansıtmak isteyen tüm kadınlarla buluşturma amacıyla 2021 yılının Kasım ayında kuruldu. Burcu Bulgurlu ve Kamer Güliz, farklı zeminlerden gelerek Melez’in tasarımlarına yön veren, ‘hayal eden’ ile ‘gerçeğe dönüştüren’ diye özetleyebileceğimiz iki kurucu ortağımız.
Burcu’yu yakından tanıyacak olursak, kendisi Melez’in yaratıcı ruhunu besleyen, yani ‘hayal eden’ isim. Çocukluk yıllarından itibaren tasarıma duyduğu derin tutkuyu, şehrin sokaklarında, günlük yaşamın içerisindeki kadınlardan aldığı ilhamla birleştirerek, önce hayallerine sonra Melez’in tasarımlarına yön veriyor. Kendisi, özgünlüğün ve kişinin kendini ifadesinin en ince detaylarda saklı olduğuna inanarak, her bir parçada sadelik ve zarafeti birleştiriyor.
Kamer Güliz ise, bu hayalleri ‘gerçeğe dönüştüren’ usta ismimiz. Kendisi nesiller boyu Kapalıçarşı'daki kuyumculuk geleneğinden gelen derin bilgi birikimiyle, tüm üretim sürecini yürütüyor. Değerli madenlerin ve taşların titizlikle seçilmesinden, kaliteyi en yüksek seviyede tutmaya kadar her adımda kendisinin bilgeliği pusulamız, atölyesi evimiz :)
MELEZ, FARKLILIKLARIN UYUM İÇİNDE BİRLEŞTİĞİ NOKTADA DOĞAN GÜZELLİĞİ SİMGELİYOR
Biz de kurucuları olarak kendimizi, her yaştan, her nesilden kadının kendini ifade edebileceği özgün tasarımlara adadık. Hızlı tüketimin ötesinde, kuşaklar boyu aktarılacak anlamlı çizgiler sunuyoruz, sunmaya devam edeceğiz.
SİZİN İÇİN, SİZE ÖZEL ÜRETİYORUZ
Bazı tasarımlarımız siparişinizin verildiği gün kargoya verilecek şekilde stokta olabilse de, çoğu parçamız sadece sizin için özel olarak, siparişiniz üzerine özenle üretilir. Siparişinizi verdiğiniz andan, her detayını özenle hazırladığımız bordo paketimiz kapınıza ulaşana kadar her adımda sizinle iletişimde kalıyoruz.
Hem günlük kullanımda hem de nesiller boyu değerini koruyacak dayanıklılığı sağlamak için yalnızca 14 ayar altın kullanıyoruz
14 ayar altın, %58.5 oranında saf altın ve kalan kısmı gümüş, bakır veya diğer alaşım metallerinden oluşur. Bu karışım, altına hem dayanıklılık hem de dayanıklı bir sertlik kazandırarak, günlük kullanımda çizilmelere ve deformasyona karşı dirençli hale getirir. Saf altın tek başına fazlasıyla yumuşak olduğu için, dayanıklı olmasını sağlayacak diğer metallerle alaşımı, 14 ayar altını mücevherat için ideal bir malzeme yapıyor.
Ve tabi ki sağlık, her zaman her şeyden önde -14 ayar altın alerjik reaksiyonlara neden olmayan ve ciltle uyumlu bir bileşim sunuyor, bu da uzun süreli rahat kullanım sağlıyor. Tasarımlarımızda hiçbir zaman kaplama kullanmadık kullanmayacağız; her bir parça, doğal ve saf bileşenlerinden tam olarak elde edilen altının zarafetini ve dayanıklılığını taşıyor. Kalite ve uzun ömürlü kullanım her zaman önceliğimiz.
Tabii ki pırlanta, mavi topaz ve safir gibi değerli ve yarı değerli taşlar da tasarımlarımızın vazgeçilmezi - her parçaya ışıltı katmakla kalmıyor, aynı zamanda kendine has anlamlarıyla her bir tasarımı sahibine özel kılıyor.
Tasarımlarımızda, zamansızlığı, özgünlüğü ve kaliteleriyle her zaman hayatımızda olacak olan ‘pırlanta’yı kullanıyoruz, çok seviyoruz!
Pırlantanın doğru seçimi, nam-ı değer 4C’yi (Kesim, Renk, Saflık ve Karat) anlamayı gerektiriyor. Birçok kişi daha büyük pırlantanın daha iyi olduğunu düşünse de, aslında pırlantanın parlaklığını belirleyen şey kesimin kalitesinde gizli. Ayrıca, pırlantada kusursuzluk aramak istenen bir şey değildir; küçük kusurlar oldukça yaygın olmakla birlikte pırlantanızı eşsiz yapar, çoğu zaman da çıplak gözle fark edilemez. Melez’de, pırlantanızı parlaklık ve değer dengesine göre özenle seçiyor ve tasarımlarımıza uyum sağlarken genel estetiği gölgede bırakmamalarını garanti ediyoruz.
Yakında koleksiyonlarımızda, nesiller boyu vazgeçemediğimiz bu pırlantanın çok yönlülüğünü ve ışıltısını sergileyen daha fazla tasarımımızı keşfedeceksiniz, heyecanlıyız!
Ve tabi ki, vazgeçilmezlerimiz — her biri kendi enerjisi ve renk skalasıyla tasarımlarımızı özgünleştiren ve kişiselleştiren yarı değerli taşlar!
Mavi topaz, safir ve ametist gibi yarı değerli taşları, tasarımlarımızın doğal güzelliklerini ve enerjilerini artırmak için dikkatlice seçilip işliyoruz. Yarı değerli taşlar da tıpkı pırlanta gibi kendi derecelendirme sistemine sahip; renk, saflık, kesim ve karat gibi temel özellikler değerlerini belirliyor. Örneğin, bir safirin saflığı ya da bir mavi topazın renk derinliği, taşın görünümünü dramatik şekilde etkileyebilir. Kreatif direktörümüz Burcu, bu taşları tasarımlarında kullanırken her birinin benzersiz özelliklerine ve enerjilerine odaklanarak, sahibinin bireyselliğine hitap eden parçalar yaratmayı amaçlıyor. Kamer Bey ise derin uzmanlığı ile her taşı, kalitesine ve özgünlüğüne göre özenle seçip atölyesinde tasarımlarımıza entegrasyonlarını büyük bir titizlikle yönetiyor.
Görsel çekiciliklerinin ötesinde, her yarı değerli taş kendi metafiziksel anlamına da sahip. Örneğin mavi topazın, sakinleştirici enerjisiyle, düşünce ve iletişimde açıklık sağlamaya yardımcı olduğu düşünülüyor ve bu da onu ifade ve doğruluk taşı yapıyor. Koyu mavi rengiyle safir, bilgelik, soyluluk ve korumayı simgelerken, taşıyanına huzur ve iç görü getirdiğine inanılıyor. Ve yine kullanmaktan büyük keyif duyduğumuz Peridot, canlı yeşil parıltısıyla bolluk, yenilenme ve pozitif enerji getirdiğine inanılan, negatif duyguları temizleyen ve büyümeyi teşvik eden bir taş olarak tasarımlarımızda hayat buluyor.
Melez’de, her taşın potansiyelinin tam olarak ortaya çıkmasını sağlamak için zanaatkarlarımızla yakın işbirliği içinde çalışıyor, güzelliğin özünü yakalayan ve sahibinin ruhuyla derin bir bağ kuran parçalar yaratıyoruz.
